Askeri Hava Aracı Bakım Profesyonelleri,” bir garip çelişkiler derneği üyeleri…

Konuya biraz giriş yapmam gerekirse “Askeri Havacılığı” Sivil Havacılıktan ayıran şey havacılığı niteleyen salt askeri sıfatı değil aslında.

Askeri sıfatın altında yatan çok neden var bu farklılıkları doğuran.
Birisinde hava aracı sadece yolcu ve yük taşıma görevi görüyor, ticari kaygılar had safhada, en az bakım faaliyetiyle en fazla karlılık hedeflenerek bu isterler sağlanmaya çalışılıyor. Bakım organizasyonları ve süreçleri de buna göre hazırlanmış. Dolayısıyla da sivil bakım profesyonelleri de bu yönde eğitim almış ve bu şartlarda çalışıyor.

Askeri havacılıkta ise hava araçları savaşmak veya savaş şartlarında kendisine verilen çeşitli görevi gerçekleştirmek için üretilmiş. Bu nedenle hava araçları limitleri zorlayan şartlarda görev yapabilecek şekilde ve bakım maliyetleri kısmen de olsa geri planda bırakılarak tasarlanmışlar. Burada sadece hava araçları değil askeri hava aracı bakım profesyonelleri de zorlu şartlarda çalışabilecek şekilde eğitim görmüşler, bakım organizasyonlarının yapısı ve çalışma şekilleri ile süreçler bu bağlamda şekillenmiş.

Gözlerinizin önüne getirerek düşünün lütfen, Bir taarruz helikopterinin dağın başında arızalanarak iniş yaptığını, orada arızaya müdahale ettiğinizi,
açık denizde görev yapan bir helikopterin gemide arıza giderme işlemlerini veya bakım işlemlerini yaptığınızı, en zor iklim şartlarında bombaların ve füzelerin yüklendiği bir uçağı uçuşa hazırladığınızı.
Daha yazılacak çok şeyler var ama şimdilik bu kadarı yeterli.

Peki sonuç?

Sıfır! Kocaman bir sıfır!

Askeri havacılıkta elde edilen tecrübelerden sivil havacılıkta faydalanma oranı Türkiye’de sıfır. Kazanılan bilgi, birikim her şey bir anda kayboluyor ve sivil havacılıkta çalışabilmeniz için en başa dönmek zorunda kalıyorsunuz.

Peki bu diğer ülkelerde böyle mi? Tabi ki değil, örneğin ABD’de FAA ve Hava Kuvvetleri işbirliği ile verilen “Air Force A&P Certification Program” sayesinde “Askeri Havacı” sivil havacılıkta başka bir “eğitim zorlamasına” (ENGELİNE) maruz kalmadan çalışabiliyor.

Bu sayede çok zor şartlarda elde edilen kazanımlar, ülkeye katma değer yaratmaya devam ediyor.

Bunda en önemli etkenlerden birisi FAA, bununla birlikte diğer gelişmiş ülkelerde rastladığımız ayrı bir organizasyon olan “Askeri Havacılık Otoriteleri”

Bu konuyla ilgili bir çalışmamı tamamlamak üzereyim.

Güç bizimle olsun!

İstikbal Göklerdedir!
Başkomutan Mustafa Kemal ATATÜRK

https://www.maintainernation.com/transitioning-from-military-to-commercial-aviation-how-hard-how-could-it-be/

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir