Hava Aracı Bakım Personelinin Karşılaştığı Tehlikeler Seri-3

4.2. Kimyasal Tehlikeler

Hava araçlarının sistemlerinin çalışmasında, bakım ve arıza giderme işlemlerinde yetmişten fazla kimyasalın kullanıldığı bilinmektedir.  Kimyasallar kullanıldıkları alanlara göre katı, sıvı ve gaz formunda olmak üzere üç başlık altında gruplandırılmıştır. Birçok kimyasal endüstride farklı alanlarda kullanıldığı gibi bazı kimyasallar ise sadece hava aracında kullanılmak üzere özel üretilmiştir. Her ne amaçla kullanılırsa kullanılsın, birçoğunun ortak özelliği insan sağlığı için zararlı, kanserojen hatta mutajen olmasıdır.

4.2.1. Katı Kimyasallar

Katı kimyasallar grubunda incelenen tozların boyutları 5 ve 0,5 mikron arası olanların akciğerlerimiz için tehlike oluşturmaktadır. Bu tozlar akciğerlerde bulunan alveollerde birikerek atılamazlar ve kanser başta olmak üzere birçok ölümcül hastalığa neden olmaktadırlar(Kara, 2015). Beş mikrondan küçük parçacıkların (PM 2,5) akciğerlerin yanında kalbi, gözü ve zihin sağlığını da etkilediği bilinmektedir. Yeni yapılan araştırmalara göre beş mikrondan küçük parçacıklar aynı zamanda kemiklerde erimeye neden olduğu bulunmuştur. Uçakta kullanılan katı kimyasalları incelediğimizde;

4.2.1.1. Kompozit, Karbon ve Benzeri Yapılar

Yeni nesil hava araçlarının üretiminde özellikle de gövde parçalarının üretiminde alüminyum yerini daha hafif ve daha dayanıklı olan kompozit malzemeye bırakmaktadır. Üretilen hava araçlarında kullanılan malzemelerin yüzde elli beşe yakını kompozit malzemelerden oluşmaktadır. Gövde kaplamasında kullanılan kompozitlerin yekpare olması

, yapılan müdahalelerde özel önlemler alınmasına neden olmaktadır. Bu işlem kompozit yapımında kullanılan karbon fiber tozların müdahale esnasında bakım hangarında çalışan diğer çalışanların etkilenmesini önlemek için uçağın işlem yapılan bölümü hangar sahasından yalıtılarak gerçekleştirilmelidir. Karbon tozları inorganik tozlar grubuna girer ve fibrojenik özellikleri vardır. Özellikle talaş kaldırma işleminde yapılan müdahalelerde mutlaka önlem alınmalıdır aksi halde bu tozlar çalışanlarda Asbestozis hastalığına neden olmaktadır. (Kara, 2015)

Yeni nesil hava araçlarında kompozit kullanımı oldukça yaygınlaşmıştır.
Kompozit gövdeli uçaklarda gövdede meydana gelen arızanın giderilmesinde ortamdan yalıtılma işlemi

4.2.1.1.1. Grafit Epoksi

Dördüncü nesil uçaklarda ana uçuş kumanda yüzeylerinde kullanılan yapısal bir malzemedir. Genelde bal peteği ile oluşturulan yapının kaplanmasında kullanılır. Yüzeyde meydana gelebilecek delinme, çatlama veya kırılma gibi nedenlerle havaya karışabilen grafit tozları çok tehlikeli olup solunum yollarında kansere neden olacağı bilinmektedir. Bu nedenle kumanda yüzeylerinde oluşabilecek boya kalkmalarında veya çizilmelerde mutlaka ilgili ihtisasa bilgi verilerek olay yerinden uzaklaşılmalıdır.

4.2.1.1.2. Asbest

Hava aracının balatalarında ve ısıya karşı korunma istenen bölgelerde ve sabit parçalar arasında kullanılan sızdırmazlık elemanlarının yapısında asbest ve türevlerinin olduğu bilinmektedir. Asbestte inorganik tozlar grubuna girer ve kanserojen etkiye sahiptir. Özellikle uçağın uçuştan dönüşü ve park işlemi sırasında yoğun olarak frenleme yaptığından dolayı balata bölgesine gereğinden çok yaklaşılmaması, lastik değişiminde ise gerekli koruyucu tedbirler alınarak işlemin gerçekleştirilmesi gerekmektedir.

4.2.1.1.3. Macun ve Yapıştırıcılar

Tank tipi metal yakıt depolarının sızdırmazlığı başta olmak üzere uçağın birçok iç yüzeylerinde macunlar ve yapıştırıcılar kullanılmaktadır. Bu tür kimyasalların cilde teması ile birlikte cilt üzerinde tahrişler meydana gelmektedir. Kimyasalların uçak üzerinde uygulaması sırasında koruyucu donanımlar mutlaka kullanılmalıdır.

Macun karışımının hazırlanması

4.2.2. Sıvı Kimyasallar

Hava aracının birçok sisteminin görevini yerine getirmesinde sıvılardan faydalanılmaktadır. Özellikle yoğun güç gereken hidrolik sistemde kullanılan hidrolik sıvısı, motorun soğutulması başta olmak üzere farklı amaçlarla ve farklı sistemlerde kullanılan motor yağı ve uçağın yakıtı uçak üzerinde en yaygın olarak kullanılan sıvılara örnekler olarak verilebilir. Ayrıca uçağın periyodik bakımlarında, arıza giderme işlemleri başta olmak üzere yapılan özel bakımlarda, tahribatsız kontrollerde, yıkama işlemlerinde ve birçok alanda kimyasal sıvılardan faydalanılmaktadır.

4.2.2.1. Organik Çözücüler

Uçağa yapılan bakım işlemlerinde ve arıza giderme işlemlerinde birbiri üzerine çalışan parçaların yağ veya gresten arındırılması aşamasında kullanılırlar. Uçak bakım çalışma sahalarında en çok kullanılan çözücü kimyasal solvent ve türevleridir. Solventlerin cilt ve solunum yolları üzerinde kanserojen bazı türlerinde ise mutajen (Biyolojide canlı organizmaların DNA veya RNA gibi hücresel bilgi ve yönetim zincirlerinin moleküler yapısını değiştirerek söz konusu organizmanın doğal olarak beklenen seviyenin çok üzerinde mutasyona uğramasına sebep olan fiziksel veya kimyasal etmenlerdir.) belirtiler gösterdiği bilinmektedir. Solventlerin cilde, göze temas etmesi ve solunmasından mutlaka kaçınılmalıdır. Uçak bakım hangarlarında yapılan büyük çaplı bakımlarda ve arıza giderme işlemlerinde parçaların kontrolü için yapılan temizleme, lastik atölyesinde jantın ve iç kısmında bulunan rulmanların temizlenmesi, yer destek teçhizatlarında yapılan bakım işlemleri solventin yoğun miktarlarda kullanıldığı alanlardır.

Solvent havuzunda yapılan yağdan arındırılma işlemi

4.2.2.2. Motor Yağı

Hava araçlarında yakıttan sonra en çok kullanılan sıvı kimyasallardandır. Motorda ve çeşitli sistemlerin soğutulmasında ve yağlanmasında kullanılmaktadır. Motor bakım atölyelerinde yapılan planlı bakımlarda veya arıza giderme işlemlerinde yağ sıçraması sıkça karşılaşılan kazalardan biridir.  Uçağa yapılan ikmal işlemlerinde gerekli önlemler alınarak işlemler gerçekleştirilmelidir.

Motor yağı ikmali uçuş hatlarında sıkça gerçekleştirilen bir işlemdir

4.2.2.3. Hidrolik Sıvısı

Hava araçlarında ana ve yardımcı kumanda yüzeyleri, iniş takımlarında ve hava aracının tipine göre farklılık gösteren çeşitli sistemlerde kullanılmaktadır. Hidrolik sıvısı ikmal, sistemlerin test ve kontrollerinde temasa açık hale gelmektedir. Bu durumda koruyucu önlemler alınarak sıçrama ve çeşitli nedenlerden dolayı cilde ve göze temasından kaçınılmalıdır.

Hidrolik ikmalinde iş güvenliğine uygun bir çalışma örneği

4.2.2.4. Hidrazin

Hidrazin hava aracının güç ünitesi belirli durumlarda devreden çıktığında hayati öneme sahip sistemlere takat sağlayan acil güç ünitesi EPU (Emergency Power Unit)’da kullanılan bir yakıttır. Yaklaşık yüz yıldır endüstride bilinmekte ve kullanılmaktadır. Hidrazin yüksek düzeyde kanserojen, korozif ve kokusuz bir sıvıdır. Hava aracı üzerinde tehlike iki şekilde ortaya çıkmaktadır. Depodan kaçak olması veya sistemin devreye girmesiyle egzozdan atıkların açığa çıkması şeklinde. Depodan kaçak yapması durumunda hidrazin kaçaklarının tespit edilebilmesi için amonyak ilave edildiğinden dolayı amonyak kokusu ortaya çıkar ve kaçak oluşan alanda bulunan gözlem noktasında renk değişimi görülür. Diğer durumda ise sistem havada devreye girebileceği gibi yerde de girebilir ve sistem çalışma göstergesinde değişim gözlenir. Her iki durumda da hava aracı yanından uzaklaşılmalı ve özel timler çağrılarak gerekli müdahalelerin yapılması sağlanmalıdır. Hidrazin kimyasalının her türlü ikmal ve temizleme işlemlerinde özel ekipmalar giyilerek gerçekleştirilmektedir.

F-16 Uçağında meydana gelen hidrazin kaçağına hidrazin timi tarafından yapılan müdahale

4.2.2.5. Yakıt ve Yakıt Tankı Çalışmaları

Hava araçlarında genel olarak kullanılan yakıt türü JP-8’dir. JP-8 korozif etkileri azaltılmış ve çok hızlı buharlaşabilen patlayıcı bir yakıttır. Jet yakıtı solunduğunda ve yutulduğunda zehirli olabilmekte, göz ve deri ile temasında tahrişe neden olabilmektedir. Jet yakıtının ana bileşeni olan benzen kanserojen olarak bilinmekte ve bu nedenle güvenlik standartları gereği bakıma alınan uçakta öncelikle yakıtın boşaltılması gerekmektedir (Wieher, 2014). Yakıt tankı çalışmalarında, istenilen oksijen seviyesi % 19,5 civarlarındadır. Oksijen maskesinin kullanılacağı durumlarda bu oran % 15’ e kadar kabul edilebilir. %19,5’lik standart oksijen oranı sağlansa da teknisyenlerin, maske, gözlük, tulum ve eldivensiz çalışmalarına müsaade edilmez. Yakıt tanklarındaki bakım – onarımlar, genel olarak sızdırmazlık kontrolü veya bu durumun meydana gelmesi halinde yapılan çalışmaları kapsar.

Yakıt tanklarının tabanlarında veya çeperlerinde sızdırmazlık, bostik denilen saelent özellikli bir kimyasal ile sağlanır. Bu malzemenin zamanla aşınması veya deforme olması durumunda, yakıt kaçakları meydana gelir. Yakıt tankı çalışmalarının temel amacı, olası yakıt kaçaklarını tespit etmek ve sızdırmazlığını yitirmiş bölgelere gerekli onarım işleminin uygulanmasıdır (Nezer, 2016).

Yakıt tankları yüksek riskli çalışma sahalarıdır

4.2.2.6. Sıvı Oksijen

Pilotun özellikle yüksek irtifalarda ihtiyaç duyduğu oksijenin uçak üzerinde depolanması sıvı olarak yapılmaktadır. Bir birim sıvı oksijen 869 kat genleşerek gaz haline dönüşmekte,  bu sayede uzun uçuş sürelerince pilota istenen miktarda oksijen akışı sağlanabilmektedir. Sıvı oksijen uçuş hatlarında bulunan sıvı oksijen ikmal istasyonlarında basınçlı kaplara ikmal edilmesi sonrası hava aracına takılır. Sıvı oksijenin ısısı (-)183°dir. Bu düşük ısıdaki oksijen insan cildine veya gözüne temasında çok ağır sağlık sorunlarına sebebiyet verebilir. Ayrıca ortamda bulunan yağ ve hidrolik benzeri kimyasallar ile temas edilmesi sonucu patlamalar meydana gelebilir.

Sıvı oksijen ikmali
Sıvı oksijene temas sonrasında parmakta meydana gelen yaralanma

4.2.2.7. Korozyon Önleyiciler

Hava araçlarının en önemli yapısal tehditlerinden birisi de korozyondur. Bu nedenle bakım sonrasında korozyon tehlikesine açık olan bölgeler parçalar korozyon önleyici sıvılar ile kaplanarak montajlanırlar. Korozyon önleyicilerin gözlere teması tahrişe neden olurken, cilde teması da kuruma ve çatlamalara neden olabilir. Bu kimyasal cilt tarafından emilip merkezi sinir sisteminde sorunlara neden olabilir. Çok fazla solunması, solunum sisteminde tahrişe, mide bulantısı, baş dönmesi veya baş ağrılarına Fazla maruziyetlerde ise, ürünün buharı kendini kaybetmeye, nefes darlığına, bilinç kaybına ve maruz kalma miktarı ve süresine bağlı olarak diğer etkilere neden olabilir. ( Solvent Güvenlik Bilgi Formu, 2008) Devam edecek…

Hava Aracı Bakım Personelinin Karşılaştığı Tehlikeler Seri-3” için 5 yorum

  1. İbrahim Özdemir Yanıtla

    Sevgili Kardeşim;
    serini ilgi ile okudum. Hava aracı bakımcıları olarak bahse konu tehlikelerin hemen hemen hepsinsen haberdar olmamıza rağmen gerek her geçen gün artan iş yükü gerekse hava araçlarımızın faaliyet oranlarını en üst seviyede tutma çabası ile zaman zaman gerekli iş güvenliği tedbirlerinden ödün verebiliyoruz. Tüm olumsuzluklara rağmen havacılığın ilk ve en önemli şartının “Önce Emniyet” olduğunu unutmamamız dileği ile…
    Sevgiler….

  2. İbrahim Özdemir Yanıtla

    Sevgili Kardeşim;
    Makale serini ilgi ile okudum. Hava aracı bakımcıları olarak bahse konu tehlikelerin hemen hemen hepsinden haberdar olmamıza rağmen gerek her geçen gün artan iş yükü gerekse hava araçlarımızın faaliyet oranlarını en üst seviyede tutma çabası ile zaman zaman gerekli iş güvenliği tedbirlerinden ödün verebiliyoruz. Tüm olumsuzluklara rağmen havacılığın ilk ve en önemli şartının “Önce Emniyet” olduğunu unutmamamız dileği ile…
    Sevgiler….

  3. alpererol YazarYanıtla

    Merhaba İbrahim abi, yirmi yıllık çalışma yaşantımda benzer durumlar hep belirttiğiniz gibi devam etti, bizim için önce iş geldi ama zamanla bunun eksik olduğunun farkına vardım. Önce iş ama onunda öncesinde sağlığımız, biz sağlığımızı korumadan bu çalışmaları yerine getirdik. Kendimizi korumayı bir eksiklik olarak, utanılacak bir durum olarak gördük ama yıllar sonra bunun yanlış olduğunun farkına vardık. Bu site aracılığı ile genç havacıları bu konuda uyarmak ve bilinçlendirmek için yazmaya devam ediyorum. “Önce Emniyet”, saygılarımla…

  4. abdullah Yanıtla

    sivil havacılık uçak bakım lisanslı uçak bakım teknisyeniyim. 2 yıl mekanik olarak sivil uçaklar (Airbus, Boeing) üzerinde çalıştım. kimyasallar üzerinde çalışma, yakıt tankında çalışma, uygun olmayan alet ve ekipmanlar ile çalışmak, alet ve ekipman kullanmayı bilmeme en çok karşılaştığım tehlikeler ve riskler oldu. eğer riskleri bilirsek tehlikelere daha bilinçli olacağımızı ve emniyeti kültürünü arttıracağımızı düşünmekteyim. yazılarınızda başarılar dilerim.

    • alpererol YazarYanıtla

      Merhaba Abdullah bey, değerli katkınız için teşekkür ediyorum. Olumlu emniyet kültürünün önemli bir bileşeni olan öğrenme kültürü tehlikeleri ve sonucunda meydana gelebilecek riskleri öğretmek için var. Havacılık sektörünü bu konuda daha şanslı görüyorum, teknik kitapları kullanan teknisyenlerin olabilecek risklerden etkilenme oranı neredeyse sıfır. İşte teknisyeni o kitabı okumaya iten nedeni veya bilinci de bize emniyet kültürü veriyor. Saygılarımla…

İbrahim Özdemir için bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir